Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10771 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8141 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/199161MAHKEMESİ : Uluborlu (Kapatılan) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/01/2011NUMARASI : 2010/65 Esas, 2011/11 KararSuç : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaretİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Sanık O.. O.. hakkında hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilmesi gerekmekle, incelemenin; her üç sanık hakkında direnme, sanık Ferdi hakkında ayrıca hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanıkların adli kontrol kararı gereğince kovuşturma aşamasında yatırmış oldukları güvence paralarının iadesi konusunda, mahkemece hükümden sonra karar verilmiş olduğundan, bu konuda farklı gerekçeyle, karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Olay tutanağında geçen ve sanıklardan Ferdi ve V.. O..'un söylediği belirtilen "Nasıl arabayı bağlayabilirsin, bağla da görelim" şeklindeki sözlerde, direnme suçunun tehdit unsurunda bulunması gereken vücut veya malvarlığı bakımından bir zarara uğratma iradesinin ne şeklide gerçekleştiği somut olarak gösterilmeksizin yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,Denetime olanak verecek şekilde,........plakalı aracın trafik kaydı üzerine yakalamalı haciz şerhinin konulmasına ilişkin icra takip dosyası getirtilip ilgili belgelerin onaylı örnekleri dosya arasına alınarak, belirtilen şerhin olay tarihi itibariyle devam ettiğinin belirlenmesi halinde, aracın muhafaza altına alınması işleminde avukat olan katılanın herhangi bir görevinin bulunup bulunmadığı, somut olaydaki rolü ve yetkisi itibariyle yargı görevini yapan kişi konumunda olup olmadığı hususları irdelenerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,Kabule göre de;TCK'nın 62. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak, sonuç cezanın 2 yıl 2 ay 20 gün yerine 2 yıl 2 ay 26 gün hapis olarak belirlenmek suretiyle fazla cezalara hükmolunması,5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesine göre, 53/1-c maddesinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı gözetilmeden, bunu da kapsayacak biçimde sanığın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar 53/1. maddede yer alan bütün haklardan ve bunları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,Sanık F.. O..'un adli sicil kaydındaki ilam yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında, hakaret suçundan kurulan hükümde sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının veya ertelenmesinin gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK'nın 231/6 ve TCK'nın 51. maddelerindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, dosya içeriğine uymayacak şekilde "sabıka kaydındaki mahkumiyet ilamına" dayanılarak ve yetersiz gerekçeyle CMK'nın 231/5 ve TCK'nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı; O yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar O.. O.. ve V.. O.. müdafiileri ile sanık F.. O..'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.