Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1050 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7297 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 5 - 2013/129975MAHKEMESİ : Bolu Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/09/2009NUMARASI : 2009/48 Esas, 2009/155 KararSuç : Rüşvet almakİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak; Suç tarihinde Bolu Dağı Tüneli yakınlarında devriye trafik ekibi olarak görev yapan sanıkların, yanında arkadaşları olduğu halde bir cenazeden dönen şikayetçi Murat'ın sevk ve idaresinde bulunan 41 P 1062 plakalı aracın tek farının yanmadığını görünce durdurdukları ve bu nedenle 275.00 TL idari para cezası uygulayacaklarını belirttikleri, şikayetçinin cezanın fazla olduğu yönünde itirazda bulunması üzerine ise 115.00 TL karşılığında bu işi halledebileceklerini ifade ettikleri, şikayetçinin araçtaki arkadaşlarının yanına giderek istenen parayı verip vermeme konusunda onlarla konuştuğu, ardından durumu kabul etmiş gibi görünüp aralarında topladıkları 65.00 TL'yi şüphe uyandırmamak için seri numaralarını almaksızın sanıklara verip herhangi bir cezai işlem uygulanmaksızın yanlarından ayrıldıkları, bununla birlikte yaptıkları ihbar üzerine olaydan yaklaşık 2-3 saat sonra sanıkların üzerinde ve araçlarında icra olunan aramada suça konu paraya rastlanmadığı, sanıklara iftira atmaları için nedenleri olmayan şikayetçi ve olay tanıklarının aşamalardaki tutarlı, oluşa ve dosya kapsamına uygun anlatımları karşısında yüklenen fiilin sübut bulduğu olayda, eylemin görevin gereklerine aykırı olarak yapılması gereken bir işin yapılmaması karşılığında menfaat teminine yönelik gerçekleştiği, gerçekte haksız menfaati sağlama düşüncesinde olmayıp teklifi sanığı yakalatma amacıyla kabul etmiş görünen şikayetçi ve arkadaşlarının ihbarda bulunması nedeniyle rüşvet anlaşmasının kurulmadığı nazara alınarak, rüşvet almaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgılı hukuki değerlendirme sonucu sanıklar hakkında yazılı şekilde "görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama” suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması, Kabule göre de;2918 sayılı Kanunun Ek 11. maddesine göre sanıklar hakkında hükmolunan cezaların yarı oranında artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,Suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,Kanuna aykırı, sanıklar müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.