Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1035 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16028 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 5 - 2012/176619MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/02/2012NUMARASI : 2011/13 Esas, 2012/12 KararSUÇ : Görevi kötüye kullanma Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanıkların savunmalarında, hücreye atılmalarına tepki göstermeleri nedeniyle olayın meydana geldiğini beyan ettikleri, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'ün 195. maddesi ile yürürlükten kaldırılan Ceza İnfaz Kurumları ile Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük'ün müdürün olağanüstü yetkisi başlıklı 168. maddesinde olağanüstü hallerde kurum müdürünün disiplin kurulu tarafından verilmesi gereken disiplin cezalarından hücre hapsi cezasını derhal uygulayarak durumu 24 saat içinde disiplin kuruluna bildireceği ve disiplin kurulunun bu hususta derhal bir karar vereceği kayıt altına alındığı halde suç tarihinde yürürlükte bulunan tüzükte bu yönde bir düzenlemenin bulunmadığı nazara alınarak, sanıkların katılanların hangi görevlerini yapmalarını engellemek amacıyla direndikleri karar yerinde gösterilmeden ve TCK'nın 106. maddesinde yer alan tehdit suçu tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,Sanık Bayram'ın kamu görevlisi olan katılanlara "Kafanıza göre iş yapıyorsunuz, perdeleri söktünüz, duvarlara yapıştırdıklarımızı söküyorsunuz, buzdolabını aşağı indir diyorsunuz, yeter artık iki yıldır sizi idare ediyorum, yapacağınız aramaya başlatmayın" şeklinde tepki gösterdiğinin anlaşılması karşısında, mülga 765 sayılı TCK'nın 260. maddesi kapsamında "pasif direnme" fiilleri suç olarak düzenlenmiş olmakla birlikte, "görevi yaptırmamak için direnme" başlıklı 5237 sayılı TCK'nın 265. maddesinde suçun bu amaçla sadece "cebir veya tehdit kullanmak" fiilleriyle işlenebileceğinin düzenlenmiş olduğu nazara alınarak, somut olayda sanığın görevlilere karşı görevin yapılmaması için gerçekleştirdiği cebir veya tehdit eylemlerinin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılıp değerlendirilmeden bu sanığın da yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;Direnme fiilini birden fazla kamu görevlisine karşı işlediği kabul edilen sanıklar hakkında TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,Mükerrir sanıklar Fatih ve Bayram hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.