MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/11/2012NUMARASI : 2012/190-2012/541Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılardan H.. Ç.. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, M... Ç.. mirasçıları aleyhine açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, H.. Ç.. hakkındaki davanın ise hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılardan H.. Ç.. vekilince temyiz edilmiştir.M.. Ç..mirasçıları aleyhine açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Yapılan incelemede; Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.10.1986 Tarih 1985/512-1986/919 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verildiği, ancak; bu davanın davalı H.. Ç..’ın yokluğunda yürütülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır. Tescil dosyasının kaybolması nedeniyle gerekçeli kararın bu davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği de denetlenememektedir.2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar. Kamulaştırma işlemlerinin davacı H.. Ç..’a 03.07.1984 tarihinde “birlikte sakin dayısı M.. B..’e” tebliğ edildiği belirtilmiş ise de; davacının M.. B... adında dayısının bulunmadığı ve tebligatın yapıldığı tarihte davacının Erzincan 3. Ordu İstihkam Taburu’nda tabur komutanı olarak görev yaptığı ileri sürüldüğünden, kamulaştırma işlemlerinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmakla işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davacı H.. Ç.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan H.. Ç.. vd.den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.