Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9865 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27356 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2013/247-2014/506Taraflar arasındaki tapu tahsis belgeli gecekonduya ve zeminine kamulaştırmasız el atıldığı iddiası ile tazminat, zemin yönünden tazminat talebinin uygun bulunmaması halinde 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ödenen bedelin iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın görev yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, tapu tahsis belgeli gecekonduya ve zeminine kamulaştırmasız el atıldığı iddiası ile tazminat, zemin yönünden tazminat talebinin uygun bulunmaması halinde 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde bulunduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; mülkiyeti Belediyeye ait olan kadastral 4737 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerine, dava dışı Mustafa Kamacı isimli kişi tarafından gecekondu inşa edilerek yasal süre içerisinde imar af müracaatında bulunulduğu ve bu müracaat nedeniyle Mustafa Kamacı' ya 4787 ada 12 parsel de işgal ettiği 72 ve 352 metrekarelik alanlar için tapu tahsis belgesi verilmesinden sonra, Mustafa Kamacı'nın 20.05.1988 tarihinde söz konusu gecekonduyu enkaz satış senedi ile dava dışı Şaban Aksoy isimli şahsa sattığı, Şaban Aksoy'un da 07.03.2006 tarihli enkaz senedi ile davacıya sattığı ve davacının bu şekilde gecekondu ile ilgili olarak 2981 sayılı Kanundan kaynaklanan hakların halefi haline geldiği, ne var ki davacının 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca arsa tahsisi için A.. B..na yaptığı başvurunun, gecekondunun belediyeye ait 4787 ada 12 parselde değil şahısların mülkiyetinde olan 4787 ada 11 parselde kaldığından bahisle yerine getirilemediği, ancak tapu tahsis belgesinin dava tarihi itibariyle geçerliliğini koruduğu, gecekondu ve zemin davacının tasarrufunda iken bölgenin Hıdırlıktepe-Atıfbey -İsmetpaşa Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı ilan edilip, davalı Ankara BüyükşehirBelediyesinin sorumluluğunda bulunan bu proje kapsamında bölgede yıkım çalışmalarının devam ettiği, yapıların bir bölümünün yıkıldığı, bölgenin terk edilmiş olması nedeniyle dava konusu yapılarda yaşama imkanı kalmadığı ve Kentsel Dönüşüm projesinin hayata geçirilmesi için faaliyetlerin başladığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanılğının bu davanın açılmasından sonra aslında hukuken korunan yapı niteliğindeki gecekondu ile ilgili olarak 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıkım kararı aldığı anlaşılmıştır.Yukarıda açıklandığı üzere gerek dava konusu gecekondunun bulunduğu bölgenin dava açılmasından ve yıkım kararından önce kentsel dönüşüm alanı ilan edilip, bu bölgede faaliyetlerin başladığı gözetildiğinde, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği tüm dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda 16.05.1956 gün ve 1/16 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca davaya bakmanın adli yargının görevi dahilinde bulunduğu gözetilip işin esasına girilerek,1)Dava konusu gecekondunun bulunduğu bölgedeki faaliyetlerin A.. B.. tarafından yürütüldüğü gözetilerek A.. B.. hakkında açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2)Dava konusu gecekondu ile ilgili olarak davacının bayii olan şahıs tarafından imar af müracaatında bulunulduğu, belediyece tapu tahsis belgesi verildiği ve dava tarihi itbariyle de tahsis işleminin geçerliliğini koruduğu ancak, davacıya 2981 sayılı Yasanını13/b maddesi uyarınca arsa tahsisi yapılmadığı gözetilerek dava konusu gecekondunun maliyet (gerçek) bedeline hükmolunarak, ayrıca dava konusu gecekondunun davacı yada bayii olan şahıslara tahsisi için belediyeye ödenen bedel var ise tespit edilip tahsiline karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.