MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; davacı dava konusu .... 15117 ada 4 parsel sayılı taşınmazı,....kızı 1926 doğumlu ... tarafından verilen vekaletnameye istinaden 01.11.1994 tarihinde satın almış ise de; gerçek malik olan .... kızı 1937 doğumlu ...'in açtığı dava sonunda, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/95 esas, 2008/411 sayılı kararı ile satışın sahte vekaletname ile yapıldığından bahisle dava konusu taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmiş, bu karar 21.10.2009 tarihinde kesinleşmiştir. 4721 sayılı TMK.'nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde, "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, satış işlemi sırasında malik ...'in açık kimlik bilgileri kontrol edilmeden, malik olmayan ...'den alınmış sahte vekaletname uyarınca satış işlemi gerçekleştirildiğinden, TMK'nun 1007. maddesi gereğince, Devletin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan zararın tazmini gerekmektedir.Bu nedenle; işin esasına girilerek, dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması suretiyle dava tarihindeki değerinin tespiti için usulüne uygun olarak oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahalinde keşif yapılıp, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.