Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9832 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28129 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gerze Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/09/2014NUMARASI : 2013/529-2014/501Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan S.. M.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1)Dava konusu taşınmazlar arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tesbiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazların eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir. Bilirkişi raporlarında bu yönteme uyulmadan piyasa rayiçlerinden söz edilerek değer biçilmiştir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Dava konusu taşınmazlardan, 105 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan kısmının bedeline hükmedildiği halde, tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3)Dava konusu 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın parsel numarasının hüküm fıkrasına yazılmaması, 4)25.04.2014 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların kamulaştırmaya konu bölümleri ile, hüküm fıkrasında taşınmazların tapusunun iptaline karar verilen kısımların yüzölçümlerinde farklılıklar olması, 5)Dava konusu taşınmazların tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 6)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin tespit edilen bedelden mahsup edilmesi sonucu oluşan fark bedele 17.04.2014 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için faiz yürütülmesi gerekirken,mahkemece tespit edilen tüm bedele faiz yürütülmesi ve faizin bitim tarihinin gösterilmemesi, 7)Davalı taraf yararına hükmedilen vekalet ücretinin davacı idareden tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalılardan tahsiline karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare ile davalılardan S.. M.. vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan S.. M..'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.