MAHKEMESİ : Alaçam Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/06/2014NUMARASI : 2013/605-2014/334Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan M.. Y.. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalılardan M.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1) Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu arsa vasfındaki taşınmazın, kıyas emsal kabul edilen taşınmazlardan, resmi kurum ve kuruluşlara, iş ve alışveriş merkezlerine ana yollara ve okullara daha yakın ve eşdeğerde, belediye ve altyapı hizmetlerinden yararlanma yönünden eşdeğerde ve Samsun- Sinop karayoluna da cepheli olduğu belirtildikten sonra başka bir gerekçe gösterilmeden 72 ada 38 parsel sayılı emsalden 1,25 kat, 90 ada 53 parsel sayılı emsalden 1,74 kat, 72 da 64 nolu emsalden ise 1,02 kat değersiz olduğu belirtildiğinden rapor inandırıcı görülmemiştir.Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılıp, dava konusu taşınmaz ile bilirkişi raporunda somut emsal olarak esas alınan taşınmazların, belediye binası, hükümet konağı, adliye vb. merkezi yerlere ve birbirlerine olan uzaklıkları halihazır şehir haritası üzerinde fen bilirkişisine işaretlettirildikten sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup, vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer biçilip alınacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Dava konusu taşınmazlardan 71 ada 66 parsel üzerinde bulunan yapılardan benzin istasyonu ofisinin, ,idarece sunulan tespit formu ekindeki krokide 5,44 m2 lik kısmının kamulaştırma planı içinde kaldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise yapının tamamı olan 122,84 m2 üzerinden yapı bedelinin hesaplandığı anlaşıldığından, mahallinde yeniden yapılacak keşifte, fen krokisi üzerinde, yapının kamulaştırma kapsamında kalan kısmı kapladığı alanı ile birlikte gösterilip, kamulaştırılan kısmı dışında kalan bölümün yıkılması halinde kalan bölümün mevcut haliyle kullanılabilir olup olmadığı, kulanılabilir olduğunun tespiti halinde ise bu kısım bedellerine hükmedilmemesi gerekirken, bu şekilde bir inceleme yapılmadan eksik araştırma sonucunda karar verilmesi,3) Dava konusu taşınmazlardan 71 ada 66 parsel üzerinde bulunan beton zeminin kamulaştırma planının tespit formu ekinde yer alan krokide 221.48 m2 olduğu tespit edilmiştir. Hükme esas alınan raporda ise söz konusu beton zemin 44,30 m2 olarak hesap edildiğinden çelişkinin giderilmesi bakımından yeniden yapılacak keşifte kamulaştırılan kısımda kalan beton zemin alanının yüzölçümü ile kamulaştırılan kısmının fen krokisinde gösterilmesi ve bilirkişi kurulundan alınacak rapor sonucunda karar verilmesi gerektiği düşünülmeden karar verilmesi,4) Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekili ile davalılardan M.. Y.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan açıklanan nedenlerle hükmün H.M.K. 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan M.. Y..'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.