MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 31/12/2013NUMARASI : 2011/500-2013/561Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekillerince temyiz edilmiştir.Yapılan inceleme alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;İmar uygulaması nedeniyle idarece bedele dönüştürülen davacılar murisinin payına takdir edilen karşılığın ödenmesi için 16.12.1987 tarihinde ilgili banka şubesine hitaben yazılan yazının gereğinin yerine getirilemediği ve ödemeye dair kayıt bulunamadığı ilgili bankaca 16.03.2012 tarihinde mahkemeye bildirilmiş olup, davalı idarece bedelin ödendiğine dair resmi belge ibraz edilemediğinden; ödeme günü esas alınarak bedel tespit edilemeyeceği gibi;13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 sayılı kararı ile;6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.Bu durumda; imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davalarında, 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. maddenin on ikinci fıkrasının uygulanması mümkün olmadığından,Taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlenmesi için, taraflara emsallerini bildirmek üzere süre verilip gerektiğinde resen emsal celbedilerek bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.