MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/11/2011NUMARASI : 2010/209-2011/676Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.1-Dava konusu davacı payı, imar uygulaması sırasında üçüncü şahısların taşınmazları üzerinde ipotek alacağına dönüştürülmüştür.Bu itibarla taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından söz etmek mümkün değildir.Dosyadaki kanıt ve belgelerden; davacının payının ipotek alacağına dönüşmesine neden olan imar uygulamasının, davacının açtığı dava sonucu iptal edilmesi nedeniyle, tapu kayıtlarının geri dönüşümlerinin yapılıp yapılmadığı hususu da araştırılarak sonucuna göre davacının payının belli şahısların parsellerine dahil edilerek o şahıslar aleyhine, davacı lehine borçlandırma yapılıp ipotek tesis edildiğinden, husumetin aleyhlerine ipotek yapılarak borçlandırılan kişilere tevcih edilmesi gerekirken, davalı idareye tevcih edilmesi nedeniyle, davalı idare yönünden husumetten davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru olmadığı gibi;2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile; “24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir.Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup,Bu değişiklik uyarınca taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedel tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi,3) Aynı düzenleme ile; "bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden;Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazı doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.