Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9453 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18405 - Esas Yıl 2015





TARİHİ : 30/04/2015NUMARASI : 2012/919-2015/303Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, kal, eski hale iade ve taşınmazda meydana gelen değer azalış bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, kal, eski hale iade ve taşınmazda meydana gelen değer azalış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Dava dilekçesinde kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale iade talep edildiği gözetilerek dava konusu taşınmazdan geçirilen doğal gaz boru hattı nedeniyle oluşan irtifak hakkı bedeli ile taşınmazın eski hale getirme masrafları ayrı ayrı belirlenerek eski hale getirme masraflarının fazla olması halinde irtifak hakkı bedeline ve bu hakkın davacıların hissesi oranında davalı idare adına tesciline, aksi halde el atmanın önlenmesi, eski hale iade ve kal'e karar verilmesi gerekirken, mahkemece eski hale getirme bedeli hususunda inceleme yapılmadan taşınmazın el atılan kısmının irtifak hakkı bedeline hükmedilmesi,2)Taşınmazdan geçirilen irtifak hakkı bedelinin belirlenmesi için dava konusu taşınmazın öncelikle niteliğinin tespiti gerekir.Bu itibarla taşınmazın değerlendirme tarihi olan 14.12.2012 gününde belediye imar planı içinde olup olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yaralanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı hususları Belediye Başkanlığından sorulup, alınacak yazı cevabına göre taşınmazın vasfı belirlendikten sonra, taşınmazın niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde keşif yapılarak, arsa ise Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca özel amacı olmayan, yakın tarihte satışı yapılan emsallerle mukayese yapılarak, emsal ile dava konusu taşınmazın üstün ve eksik yönleri belirtilmek suretiyle dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen 2012 yılı emlak vergisine esas olan m² değerleri de ilgili Belediye Başkanlığından istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek, tarım arazisi ise aynı Yasanın 11/1-f maddesi uyarınca taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre bedel belirlenmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, belediye başkanlığından gönderilen yetersiz yazı cevabı dikkate alınarak taşınmazın arsa olarak kabulü ile eksik inceleme sonucu ile bedel takdiri, 3)Davacılar, dava konusu taşınmazda toplam 102/112 oranında pay sahibi olup bu payın bedeline hükmedildiği halde, irtifak hakkının pay oranında tesciline karar verilmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.