Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 93 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21892 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2013/26-2014/109Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. madde uyarınca reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmazdaki davacı payının 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca davalı idare adına tescil edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de; 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararının 14.09.2015 günü yürürlüğe girmesiyle; 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. maddesinin iptal edildiği anlaşılmakla, bu maddenin uygulanması mümkün değildir.Öte yandan, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 1968 yılında kamu yararı kararı alındığı, ancak kamulaştırma işleminin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Bu durumda, somut olayda tamamlanmış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı gibi, davacının aynı taşınmaza ilişkin olarak Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/367-2013/12 sayılı dosyası üzerinden açtığı ilk davanın da kabulüne karar verilip, Dairemizin denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği gözetilerek , bakiye alacak için açılan iş bu davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi. Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.