Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9240 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27417 - Esas Yıl 2014





Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tahsiline ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1) Dava konusu taşınmazlardan 1230 parselde fen bilirkişisi raporuna göre derenin yol nedeni ile güzergah değiştirerek, parseli ikiye böldüğü ve E harfi ile gösterilen 5388,16 m2 lik kısmın tapusunun iptal edilerek davalı idare adına tesciline karar verildiği,bu kısmın dere yatağına dönüşüp dönüşmediği, dere yatağının kesin olarak bu parselde kalıp kalmadığı,parselin tesciline karar verilen kısmının kullanılıp kullanılmayacağı ya da eski hale getirilip getirelemeyeceği tespit edilmeden bu kısmında bedeline hükmedilmesi,2)El atılan kısm??n, dere yatağı niteliği kazandığının tam olanak tespitinden sonra, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerektiği halde davacı idare adına tesciline karar verilmesi, 3)Taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan deliller sorulmak suretiyle tespit edilmesi, taraflara emsal kira sözleşmeleri ibraz etmesi için süre verilmesi, emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde buna göre, ibraz edilemezse taşınmazın mevcut haliyle ne şekilde kullanılabileceği saptanarak yöresel raiçlere göre ecrimisil bedelinin tesbiti için mahallinde yeni bilirkişi kurulu eşliğinde sadece ecrimisil yönünden keşif yapılarak alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi;4)Dosyada bulunan delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmıştır.13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 saylı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi vekalet üçretine hükmedilmesi gerektiğinden,Taraf vekillerinin vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.