Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9068 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25894 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/07/2013NUMARASI : 2013/267-2013/324Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın kamulaştırılması amacıyla davacı İstanbul Sahabattin Zaim Üniversitesi yönetim kurulu tarafından 28.06.2012 tarih 2012/12 sayılı kamu yararı kararı alındığı, bu kararın Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre rektörlük makamı tarafından onaylandığı, davalı taraf ile uzlaşılamaması üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 2. maddesine göre idare, yararına kamulaştırma hak ve yetkisi tanınan kamu tüzelkişilerini, kamu kurum ve kuruluşlarını, gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerini ifade etmektedir. Aynı yasanın 3. maddesinde ise idareler, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilecekleri ifade edilmektedir.Kamu yararı kararının alındığı tarihte davacı idarenin kamulaştırma yetkisine sahip olduğu ve kamu yararı kararının idare mahkemesince iptali de söz konusu olmadığına göre geçerli kamu yararı kararının doğal sonucu olarak açılan bedel tespiti ve tescil davasında işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.