MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/02/2013NUMARASI : 2012/1132-2013/160Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:- K A R A R -Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacıya ait 103 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 141,89 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle, Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2007 tarihinde kesinleşen 2005/79-2006/123 sayılı kararı ile tapu kaydının iptal edilmesi üzerine davacı tarafından TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal olarak incelenen taşınmazın R.. Merkez G.. Mahallesinde bulunduğu ve emsal taşınmazın arsa m2 rayiç bedeli takdir komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergi değerinin tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal olunan taşınmaza göre yaklaşık 10 kat daha değerli olduğu halde, emsalin 1,90 kat daha değerli olduğu kabul edilerek taşınmaza değer biçildiği anlaşıldığından alınan rapor inandırıcı bulunmamıştır.Bu durumda, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen taşınmazın bulunduğu bölgede, benzer yüzölçümlü ve yakın zaman içinde satışı yapılan emsalleri bildirmeleri için taraflara süre verilip, lüzumu halinde mahkemece resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen taşınmaza değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.