Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 896 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24976 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çerkeş Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2013/352-2014/46Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın Hazine yönünden husumetten reddine, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı Hazine hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı Tapu Kadastro Müdürlüğü hakkındaki davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının köyü olan Çankırı İli Çerkeş İlçesi, Yoncalı Köyü'nden ev almak için Çerkeş Mal Müdürlüğüne başvurduğu, o tarihlerde Çerkeş Kadastro Müdürlüğünde görevli N.. K..'ın Kadastro Genel Müdürlüğüne ait bir yer bulunduğunu belirterek düzenlediği sahte evraklarla zeminde bulunmayan Çerkeş İlçesi, Yoncalı Köyü Köyiçi mevkiine ait 162 ada, 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu düzenleyerek, bunu toplam 3.327,00 TL. karşılığında davacıya sattığı ve davacı adına da tapu sicili oluşturduğu, daha sonra davacının taşınmazının çapını çıkarmak için Kadastro Müdürlüğüne başvurduğunda bu durumun fark edildiği, N.. K..'ın ise Karabük Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2005/189, 2006/39 sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda resmi evrakta sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın da kesinleştiği anlaşılmıştır.4721 sayılı TMK.nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında; kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı Yasanın 1007.maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, TMK.nın 1007.maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir.Söz konusu madde gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, davalılardan Hazine hakkındaki davanın kabulüne, davalı Tapu ve Kadastro yönünden ise pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.