MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla duruşma için belirlenen 07.05.2013 günü usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.- K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargının görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili yönünden temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın 1989 yılında kesinleşen 1/1000 ölçekli imar planında kreş alanı olarak ayrıldığı, ancak o tarihten sonra, taşınmazın amacına uygun olarak imar programlarına alınmadığı ve yatırımcı kuruluş tarafından kamulaştırılmayarak mal sahiplerinin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığı dosya kapsamı ile sabittir. Öte yandan; 1989 yılından beri imar planında kreş alanı olarak ayrılmış bulunan dava konusu taşınmaz üzerinde, davacıların ileriye yönelik, inşaat yapma gibi kişisel tasarruflarda bulunma, rayiç değer üzerinden satma, kiralama, yararlı değişiklikler yapma gibi mülkiyet hakkının sahibine verdiği yetkileri kullanma hakkı kısıtlanarak Anayasanın 35. maddesi ile güvence altına alınan bu hakkın, kamu menfaatleri ile bireysel haklar arasındaki adil dengenin bozulmasına yol açacak şekilde kullanılamaz duruma getirildiği ve kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda; Yargıtay .... Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, davaya bakmanın Adli Yargının görevi dahilinde olduğu kabul edilip, işin esasına girelerek sorumlu idare de belirlendikten sonra, talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.