Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8921 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25239 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2012/43-2013/290Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece .. ve ... parsellere ilişkin davanın reddine, diğer parseller hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.1-Dava konusu ..., ..., ...., ..., ...., ... ve .... parsel sayılı taşınmazlara fiilen el atılmamakla birlikte, taşınmazların göl mutlak koruma alanı olarak ayrıldığı anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, belirtilen parsellere ilişkin davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Mahallinde yapılan keşif sonucu, dava konusu 4763 ve 4793 parsel numaralı taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;a) Dosyada bulunan Büyükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/2490 esas, 2012/761 karar sayılı veraset ilamına göre davacılardan Lütfiye Türker'in miras payı 283500/34836480 olduğu halde, 286500/ 34836480 olarak hesaplayan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak fazla bedele hükmedilmesi,Doğru olmadığı gibi,b) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden;Mahkeme kararının açıklanan nedenle davalı idareler vekillerininin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.