Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8919 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25851 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2010/676-2013/242Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: İ.. B.. yönünden husumetten reddine, Ü.. B.. yönünden kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı ile davalı Ü.. B.. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, İ.. B.. hakkındaki davanın husumetten reddine, Ü.. B.. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ile Ü.. B.. vekilleriince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Hükme esasa alınan bilirkişi kurulu raporunda, getirtilen emsallerin emsal alınmadığı farklı gerekçelerle açıklandıktan sonra, sonuçta piyasa rayicinden söz edilerek soyut ifadelerle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Öte yandan; birbirini teyit eden ikinci ve üçüncü bilirkişi kurulu raporları da hükme esas almaya elverişli değildir. Şöyle ki;Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ile değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.Dava konusu taşınmaz ile emsaller farklı mahallelerde olduğu gibi, emsal alınan parsellerin dava konusu taşınmaza göre küçük yüzölçümlü oldukları da dikkate alındığında bu raporlar yeterli ve inandırıcı olmaktan uzaktır.Dava konusu taşınmazın bulunduğu Aşağı Dudullu Mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda satışı yapılan emsallerin bulunması doğaldır.Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Davacıların payları üzerindeki ipokek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi,3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden; Mahkeme kararının açıklanan nedenle davacı ile davalı Ü.. B.. vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.