MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de, 17.02.1992 tarihinde kesinleşen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında taşınmazın tamamı Belediye hizmet alanı olarak ayrıldığından, Yargıtay... Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında belediye hizmet alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesi doğru ise de, yapılan inceleme ve alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmaz satışı .... Belediyesinin Anonim Şirkete yaptığı satış olup Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca özel amaçlı bu satışın emsal olarak alınması mümkün olmadığından rapor hükme esas alınacak nitelikte değildir.Bu itibarla taraflara emsal göstermeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve dava konusu taşınmaz değerinin emsal karşılaştırması suretiyle tesbiti için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2) Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların şehir imar planındaki konumları ve birbirlerine olan mesafeleri ile adliye, belediye ve bankalar gibi kurumlara olan mesafeleri işaretlettirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.