Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8682 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1926 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2012/490-2013/127Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın İ.. B.. yönünden husumetten reddine, K.. M.. yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı K.. M.. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; verilen karar, davalılardan K.. M.. vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki: Kamulaştırma Kanununun 11/1-9 maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazların değerinin kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tesbiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklamak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Bilirkişi kurulunca emsal alınan ....parsel sayılı taşınmazın satışının A.Ş satışı olduğu, yine emsal alınan 2660 ve 2673 sayılı parsel taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen değerlerinin sırası ile 11,41-TL ve 6,84-TL, dava konusu taşınmazın ise 342,29-TL olduğu ve dava konusu taşınmazın emsallerden 30 ve 50 kat daha değerli olduğu halde bilirkişi kurulunca (3) ve (3.06) kat değerli kabul edildiği anlaşıldığından bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve inandırıcı değildir.Bu itibarla, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Davalılardan K.. M.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.