Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8424 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24417 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2010/479-2013/414Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir..Mahkemece tapu iptal ve tescil isteminin reddi ile dava konusu taşınmazdaki davacılar payının taraf olmadıkları davada terkinine karar verilmiş olması nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor geçersizdir.. Şöyle ki;1) Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bilirkişi raporunda, emsal taşınmazın m2 bedelinin dava tarihine endekslenmesi hatalı olarak yapıldığı gibi, terkinine karar verilen 3.945,66 m2 yerine ifraz öncesi 11 parsel sayılı taşınmazın tapu alanı olan 5.240 m2 nin esas alınması neticesi fazla bedele hükmedildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosugetirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2) Davalı idare harçtan muaf olup davacı tarafından yatırılan harcın iadesi yerine, yargılama giderine dahil edilerek davalı idareden tahsiline karar verilmesi,3) C.. E.. davacılardan N.. E..'ün vekili olduğu halde karar başlığına davalı olarak yazılması,4) Davacılar vekilince davanın terditli olarak açıldığı gözetilmeksizin tapu iptal ve tescil davası reddedildiğinden bahisle davalı idare yararına vekalet ücretine hükmedilmesi,5) Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/232 Esas ve 2009/29 Karar sayılı dosyasının, taşınmazın arta kalan kısmında değer kaybı olup olmadığı bakımından denetlenebilmesi için karar kesinleşinceye kadar dosya arasında bulundurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru olmadığı gibi;6) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.