Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8407 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24604 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2014NUMARASI : 2012/283-2014/169Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, yapıya ise resmi birim fiyatları esasa alınarak ve yıpranma payıda düşülerek değerinin tespit edilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.Davalılar vekilinin temyizine gelince;Dava konusu taşınmazın TMSF'den satın alınarak tapuya tescilinin sağlandığı dikkate alınarak taşınmazın nitelendirmesine dair tüm satış ve ihale belgeleri getirtilip, taşınmazın kaloriferli ve asansörlü olup olmadığı araştırılıp nitelendirilmesi yeniden yapılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedelleri Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre sözü edilen yapının 3/B sınıfına mı, yoksa 4/A sınıfına giren Ticari Büro mu olduğu yönünden bilirkişi kurullarından ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve soyut belirleme ile taşınmazı 3/B sınıfına girer Ticari Büro olarak değerlendiren raporlara dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.