MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş, davalı ... vekilince de temyize cevap dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla duruşma için belirlenen 11.12.2012 günü aleyhine temyiz olunan davalı ... vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden temyiz eden davacı idare vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı ...vd. vekilinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davalı ... vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1) Arsa niteliğindeki taşınmaza değer biçilirken Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan, dava konusu taşınmaza yakın yerlerden, yakın tarihli ve benzer yüzölçümlü satışlar emsal alınıp, üstünlük oranlaması da yapılarak hesaplanması zorunlu olduğu halde, raporu hükme esas bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazdan farklı mahallelerde bulunan satışlar emsal alınmak suretiyle değer biçildiği gibi, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünce emsal alınan sekiz adet taşınmaz satışından sadece ikisinin tespit edildiği diğerlerinin ise bulunmadığı bildirilmiştir.Bununla birlikte, dava konusu taşınmaz ile satışına ait bilgilerin tespit edildiği emsal taşınmazların, değerlendirme tarihi olan 2011 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas m2 değerleri karşılaştırıldığında, taşınmaz ve emsallerin aynı değerde oldukları anlaşılmasına rağmen, dava konusu taşınmazın daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle değer biçildiğinden alınan rapor inandırıcı ve geçerli değildir. Bu nedenlerle, taraflara taşınmazın bulunduğu bölgede, yakın tarihli ve benzer nitelikteki emsal satışları bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve mahallinde yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2) Değerlendirme tarihi olan 2011 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, 3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içerisinde sonuçlandırılamadığından tespit edilen kamulaştırma bedeline yasada belirlenen süre esas alınarak faiz yürütülmemiş olması, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.