Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8088 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24325 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2012/133-2013/379Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece 4793,4872 ve 4873 parsellere ilişkin davanın reddine, diğer parseller hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahallinde yapılan keşif sonucu, dava konusu fiilen el atılan .. parsel numaralı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmazın bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1-a) Dava konusu taşınmazda dava konusu pay üzerinde vakıf şerhi bulunduğundan vakfın cinsi, gayri sahih vakıf olup olmadığı ve taviz bedeline tabi olup olmadığının Vakıflar Genel Müdürlüğünden sorulması,b) Dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda muris payı ile yetnilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde davcılara intikal edecek pay oranlarının iptaline karar verilmesi,c) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması,2- Dava konusu .., .., ...,..,.., .. ve .. parsel sayılı taşınmazlara fiilen el atılmamakla birlikte, taşınmazların göl mutlak koruma alanı olarak ayrıldığı anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, belirtilen parsellere ilişkin davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.