Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8029 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4137 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının 1970 yılında satın almak suretiyle iktisap ettiği taşınmazın, 226,77 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle, davacı ... olan tapu kaydının 17.10.2008 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile iptal edilmesi üzerine davacının tazminat istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.Mahkemece tapu iptal kararına ilişkin dosyadaki yargılama masraflarına hükmedilmemesi doğrudur.Davacının zararının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1) Tapusu mahkeme kararı ile iptal edilen arsa vasfındaki taşınmazın dava tarihindeki değerinin, dava tarihinden önceki, özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması gerekir. Bu itibarla emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının, fiyat artış endeksleri uygulanarak tespit edilip, emsal ile tapusu iptal edilen taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle, taşınmaza değer biçilmelidir.Bu durumda; mahkemece, taraflara tapusu iptal edilen taşınmaza yakın bölgeden ve yakın zaman içinde satışı gerçekleşen, benzer yüzölçümlü emsal satışları bildirmeleri için imkan tanınıp, gerektiğinde resen emsal celp edilerek, bu emsallere göre taşınmaza değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, denetime olanak veren rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, taşınmazla, emsaller arasında üstünlük kıyaslaması yapmadan değer biçen geçersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi,2) 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan, Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin malvarlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tespit edilebileceği miktar olmalıdır. ..... 05.03.2003 gün ve 2003/19-152-2003/125 sayılı kararı, 29.09.2010 gün ve 2010/14-386-2010/427 sayılı kararı, 15.12.2010 gün ve 2010/13-618-2010/668 sayılı kararı) TMK.nun 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluk, objektif (kusursuz) sorumluluk türlerinden birisi olup, Borçlar Kanununun 41 ve devam eden maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile de ilgisi yoktur.Açıklanan nedenlerle mahkemece, davacının tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan gerçek zararına hükmolunması gerektiği düşünülmeden yasal olmayan gerekçelerle, tazminat miktarından indirim yapılması,3-Kabule göre de; tapu kaydının bir kısmı mahkeme kararı ile iptal edilen taşınmazın arta kalan kısmında, dosyadaki kanıt ve belgelere göre değer kaybı olamayacağı düşünülmeden, artan bölümde % 20 oranında değer azalması olacağı kabul edilerek fazlaya hükmedilmesi;Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.