MAHKEMESİ : Ardahan 2. Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1)Bilirkişi raporunda kamulaştırmadan arta kalan kısımda % 23 oranında değer azalışı belirlenmiştir. Kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı hesaplanırken arta kalan kısmın yüzölçümü ile tespit edilen m² birim değeri çarpıldıktan sonra değer azalış oranına göre değer kaybı bulunması gerekirken, yasal olmayan şekilde hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya karar verilmesi, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele el koyma kararından sonra davalılar adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 16.11.2014 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerekirken, infazda sorun oluşturacak şekilde kamulaştırma bedeline faiz işletilmesi şeklinde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.