Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7954 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25924 - Esas Yıl 2014





Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 07.04.2015 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava , kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Malikin adresi 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesi ile Tebligat Kanununun 28. maddesi hükümlerine göre araştırılıp, adresinin tespit edilememesi halinde ilanen tebliğ yoluna başvurulması gerekir. Aksi halde yapılan ilanen tebliğ geçersizdir. Dava konusu taşınmazın 760 m2'lik bölümünün kamulaştırılmasına ilişkin noter marifetiyle yapılan ilanen tebligat, yukarıda sözü edilen yasalarda belirtildiği şekilde araştırılmadan yapıldığı anlaşılmakla geçersizdir. Bu itibarla, mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın 760 m2'lik bölümünün dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar vrilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Taşınmazın 158m2’lik bölümü yönünden açılan davadan vazgeçildiği belirtilerek bu kısma ilişkin hüküm kurulmamıştır.6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi uyarınca, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmesinden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır. Aynı Yasanın 123. maddesi uyarınca davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.Davacılar vekili 23.01.2014 günlü celsede 158 m2’lik bölüm yönünden talebini atiye terk ettikten sonra 22.04.2014 günü dilekçe ile yeniden harç yatırmak suretiyle takibi yenilediği;17.07.2014 günlü son celse bu bölüme ilişkin talebini 2. kez takipsiz bıraktığını ifade ettiği, ancak davalı idare vekilinin bunu kabul etmediği anlaşılmaktadır.Davacı vekili 158 m2’lik bölüme ilişkin davalarını takipsiz bıraktıklarını belirtmişse de buna davalı idare vekilinin açık rızası bulunmadığı anlaşılmakla, işin esasına girilerek, bu bölüme fiilen hangi tarihte el atıldığı davalı idareden sorulup, varsa buna ilişkin yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul raporları getirilerek; ayrıca dava konusu taşınmaz ve çevresine ait 09.10.1956 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirilip, hava fotogrametri konusunda uzman bir mühendis ile birlikte mahallinde keşif yapılarak hava fotoğrafları ile dava konusu taşınmazın ölçekli krokisinin çakıştırılması sağlanıp, bu konuda denetime elverişli şekilde krokiye bağlanmış, bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre, 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığının tesbiti halinde açılan davanın reddine, aksi halde bu bölümün de bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden davalı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.