Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7846 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25229 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/08/2014NUMARASI : 2013/760-2014/474Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare ile davalı A.. K.. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalı A.. K.. vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer biçilmesi yöntem itibari ile doğrudur. Ancak; 1-Bilirkişi kurulunca incelenen ve değer biçmeye esas alınan somut emsal kabul edilen taşınmazın, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin akit tablosunun, Tapu Müdürlüğü'nden getirtilmeden, 2-Değerlendirme tarihi olan 2013 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenmeden, 3-Somut emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle, fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak, sonucuna göre dava konusu taşınmazın m² birim bedelinden % 40 oranında Düzenleme Ortaklık Payı düşülüp düşülmeyeceği hususu araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi, 4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında zemin,yapı ve ağaç bedelleri olarak belirlenen miktarın toplamda hesap hatası bulunmakla birlikte, mahkemece hükmün gerekçe kısmında kamulaştırılan taşınmazın bedeli 303.103,05 TL olarak belirlenmesine rağmen, hüküm fıkrasında kamulaştırma bedeli olarak 249.450,60 TL belirlenmesi, 5-Dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olmadığı halde, tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesaba bloke edilmesi, 6-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele el koyma dosyasından hükmolunan miktarın dışında kalan bedel için kamulaştırma bedeline dört aylık sürenin bitim tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmişse de, faizin bitim tarihinin kararda gösterilmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare ile davalı A.. K.. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı A.. K..'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.