MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2012/442-2013/547Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.1)Dava kousu .. parselin geldisi olan .. parsel sayılı taşınmazın olduğu, ... parsel sayılı taşınmazın geldisinin ise.. parsel sayılı taşınmaz olduğu, bu taşınmazların davalı İ.. M..nce 03.12.1987 tarihli kamulaştırma kararı uyarınca kamulaştırıldığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun milga 16 ve 17. Maddeleri uyarınca iade adına tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun Geçici 7. maddesinde yapılan değişiklik ile "Mülga 31.08.1956 tarihli 6830 sayılı İstimlak Kanununun 16 ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanununun Mülga 16. Ve 17. maddeleri uyarınca idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır. Bu kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz, kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davası açılamaz; açımış ve davanın eder davalar bu madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır" hükmü getirilmiş olduğundan bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile kabulüne karar verilmesi,2) Dosyda bulunan kanıt ve belgelerden dava konusu .., .., .., ..., ..., ..., .... parsel sayılı taşınmazların Büyükçekemce Gölü Mutlak Koruma Alanı olarak ayrılmış olduğu ancak bu taşınmazlara fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu parseller yönünden davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılıl şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.