Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7602 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2896 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma kararına uyularak, dava konusu taşınmaza 1953 tarihinde el atıldığı, bu nedenle 5999 sayılı yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. maddenin bu davada uygulanamayacağı belirtildikten sonra, Kamulaştırma Kanununun 38. maddesinde öngörülen 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmaza 1953 tarihinde el atıldığının kabulü halinde, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değil 221 sayılı yasanın uygulanması gerekir. Ancak; kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası, mülkiyetinin davacı tarafa ait olduğu tapu kaydı veya mahkeme kararı ile sabit olan taşınmazlar için açılabilir. Dava konusu taşınmazın senetsizden 14.02.1966 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti ile önceki malik adına tescil edildiği anlaşıldığından, malikin dava açma hakkı bu tarihten itibaren doğmaktadır. Bu nedenle 221 sayılı Yasanın uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Bu husus 08.07.2010 günlü Bozma kararımızda da açıkça ifade edilmiştir.Davacının taşınmaza sahip olduğu 14.02.1966 tarihinden itibaren dava hakkının doğduğu ve 5999 sayılı Yasanın Geçici 6. maddesi gözetildiğinde 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, taşınmazına el konulan davacı el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, bu eylemli duruma razı olduğu takdirde kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası da açabilir. Davacı baştan beri taşınmazına el atmanın önlenmesi ve kal talep ettiği gözetilerek, işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.