Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7306 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23277 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/05/2013NUMARASI : 2012/299-2013/299Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın Yenimahalle Belediye Başkanlığı yönünden feragat nedeniyle reddine, Gençlik ve Spor Bakanlığı hakkındaki davanın husumetten reddine, A.. B.. yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı ile davalılardan A.. B.. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece,Yenimahalle Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Gençlik ve Spor Bakanlığı hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, A.. B.. aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılardan A.. B.. vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz imar planında özel spor alanı olarak ayrılmış ise de; mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmaza davalı idarelerce fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dava konusu olaya özgü Uyuşmazlık Mahkemesinin 04 / 02 /2013 gün ve 2013 / 153-265 sayılı kararı ile davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde olduğu belirlenmiş olmasına göre, dava dilekçelerinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir. Davacılar ile davalılardan A.. B.. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.