Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7072 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22985 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/07/2013NUMARASI : 2013/170-2013/523Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece,idari yargı görevli olduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaza Ş.. B..nın 15.04.2013 tarihli yazı cevabında,imar planına göre 22 metrelik yola gelen ve Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanında bulunan 421.00m²lik kısmına yol olarak ve 15.50 m²'lik bölümüne de T... Genel Müdürlüğü tarafından trafo yapıldığı bildirilmiştir.Taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığı hususunda mahallinde keşif yapılıp el atmanın sabit olması halinde sorumlu idareler de belirlenip esas hakkında karar verilmesi,aksi halde imar planında “ kamusal alan” olarak ayrılmış ise de; taşınmaza fiilen el atılmadığından;11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiş,Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiş olduğundan idari yargıda görülmelidir.Açıklanan nedenlerle,yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.