Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6909 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24303 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/06/2014NUMARASI : 2013/428-2014/328Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davacılar M.. D.. ve Mehmet mirasçıları yönünden davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, diğer davacılar yönünden ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılarak değerinin tespit edilmesinde, dava konusu taşınmazın ilk kamulaştırmaya konu bölümüne ilişkin çıkartılan tebligatın davacı M.. D..'in eşi Cavit yapıldığı, ek kamulaştırma yönelik noter tebligatının ise 29.09.1995 yılında malikin kendisine yapıldığı ve 30 günlük hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından bu davacı yönünden davanın reddine, noter tebligatı yapılmayan davacılar yönünden ise kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Mahkemece muris Mehmet mirasçıları yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazın davalı idarece kamulaştırılan 1043.14 m2'lik bölümü için muris adına çıkartılan tebligatın 08.05.1985 tarihinde eniştesi İlhami yapıldığı anlaşıldığından muris Mehmet ile eniştesi İbrahim tebliğ tarihinde aynı çatı altında birlikte oturup oturmadığı zabıta marifetiyle araştırılmadan, ayrıca akli dengesinin yerinde olmadığı beyan edilmiş olmakla varsa bu husustaki belgeler getirtilmeden, yalnızca tanık anlatımlarına dayalı olarak eksik inceleme ile tebligatın geçerli olduğunun kabulü ile bu bölüm yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın ilk kamulaştırılan bölüm dışında kalan ve 1993 yılında alınan kamulaştırma kararına istinaden el atılan 386.89 m2'lik bölümüne yönelik olarak muris Mehmet adına çıkartılan tebligatın ölü olması nedeniyle 1995 yılında çıkış merciine iade edildiği, bu bölüme yönelik yapılmış bir tebligattan ve kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminden bahsedilemeyeceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi,3)Davalı idare harçtan muaf olup harç alınmaması, gerekirken aleyhe harca hükmedilmesi,Doğru olmadığı gibi;13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası ''09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği'' gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.Bu durumda 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.