Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6908 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24310 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/09/2013NUMARASI : 2013/247-2013/62Taraflar arasındaki asıl dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, ile birleşen dava ise 2542 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Asıl dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleşen dava ise 2542 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Kamulaştırılan taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınarak üzerindeki yapılara; yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle ağaçlara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı - davacı idare vekilinin tüm, davacı-davalı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Şöyle ki;1)Kamulaştırma Kanununun 25/son maddesi uyarınca mülkiyetin idareye geçmesi mahkemece verilen tescil kararı ile olacağından, ağaç bedelleri hesaplanırken enkaz ve taşıma bedelinin düşülmemesi gerektiği gözetilmeden, değişik oranlarda enkaz ve taşınmaz bedeli uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti,2) Davanın niteliği dikkate alınarak her iki taraf yönünden de maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece davalı -davacı idare yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı- davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı- davalı dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine davalı- davacı idare ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.