MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;İlk bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda bedel tespitinde münavebe ürünü olarak sadece buğday esas alınıp ve ayrıca nadas uygulandığından rapor geçerli olmadığı gibi hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1) Raporu hükmü esas alınan bilirkişi kurulunca bedel belirlenirken münavebeye bostan ürünü dahil edilmiş ise de İlçe Tarım Müdürlüğünün 31.01.2013 günlü cevap yazısında "İlçe Müdürlüğü ÇKS sisteminde taşınmazın bulunduğu çevrede bostan üretimi yapıldığına dair kayıt ve belgeye rastlanmadığı" bildirildiğinden taşınmazın bulunduğu bölgede mutad ürün olarak bostanın ekilmediği anlaşılmaktadır.Bu itibarla yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak 2. sınıf kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazda ekilebilecek münavebe ürünleri ve bu ürünlerin dekar başına verilen miktarları İlçe Tarım Müdürlüğünden, bu ürünlerin değerlendirme tarihi olan 2010 yılında dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan satış fiyatları da ilgili resmi kuruluşlardan sorularak bu resmi veriler dikkate alınmak suretiyle tanzim edilecek rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2) Dava konusu taşınmaza 15.08.2009 tarihinde el atıldığı halde daha önceki 2007-2008 yıllarını da kapsar şekilde ecrimisile hükmedilmesi,3) Davalı idare harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan peşin ve ıslah harcının iadesiyle yetinilmesi gerekirken, başvurma harcının da iadesine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.