Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6775 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24091 - Esas Yıl 2015





NUMARASI : 2013/486-2015/16Taraflar arasındaki icra takibine konu borcun olmadığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı (takip alacaklısı) vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, icra takibine konu borcun olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/13456-12812 sayılı kararı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için dairemize gönderilmekle yapılan incelemede,Mahkemece, davanın kabulü ve icra takibine konu borcun bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ( takip alacaklısı) tarafından temyiz edilmiştir.Davanın esasını teşkil eden icra takibinin konusu zemini kendisine ait olmayan taşınmaz üzerinde bulunan yapının yıkılması nedeniyle yapı bedelinin tahsili istemidir.Kamulaştırma Kanununun 19/ son maddesi (Başkası adına tapulu, sahipsiz ve/ veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırılmasında binaların asgari levazım bedeli, ağaçların ise 11. maddesi çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir) hükmünü içermektedir, öte yandan idarece, takip alacaklısının evinin yıkıldığı kabul edilmekle birlikte, yıkım konusunda yetkili kurulların karar aldığına ve bunun yapı sahibine tebliğ edildiğine ilişkin olarak herhangi bir belge de sunulmamıştır.Bu itibarla, takip alacaklısı davalıya ait olup, davacı idarece yıkılan evin değeri resmi birim fiyatları uygulanıp, yıpranma payı da düşülerek belirlendikten sonra, bu miktardan işçilik bedeli ve müteahhit kârı indirilmek suretiyle binanın asgari levazım bedeli tespit edilerek, bu miktar takibe konulan bedele eşit ya da ondan fazla ise; davanın reddine, az ise aradaki fark kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Takip alacaklısı davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 31/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.