Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 664 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20446 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın görev yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargının görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın 1987 tarihinde onaylanan ve 2001 yılında kısmen değişiklik yapılan imar planında yol, yeşil alan, trafo ve belediye hizmet alanı olarak ayrıldığı ve el atılmadığı tespit edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve .... sayılı kararı uyarınca imar planında yol, yeşil alan, trafo, belediye hizmet alanı gibi kamu hizmetine ayrılmış bulunan yerlere el atılmamış olsa dahi bedeline hükmedileceğine ilişkin karar da gözetilerek, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesi amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde davalı Belediyece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedeli ödenmelidir. Öte yandan bir dosyaya ilişkin verilmiş Uyuşmazlık Mahkemesi kararı bulunmadığı sürece taşınmazın aynına ilişkin bu davanın görülme yeri 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı İçtihatı Birleştirme kararı uyarınca adli yargının görevi içerisindedir. Bu itibarla işin esasına girilerek öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı meşruhatı da dikkate alınarak, davacının malik durumunun devam edip etmediği belirlendikten sonra aktif husumet ehliyeti var ise taşınmazın imar planındaki durumuna göre hangi idare veya idarelerin sorumluluk alanında kaldığı da belirlenip gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurmak gerektiği gözetilmeden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının .... irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.