Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6632 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22078 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Trabzon 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/05/2013NUMARASI : 2012/239-2013/236Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ve davalı S.. Ç.. vd. ile SGK vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalı S.. Ç.. vd. ile SGK vekillerince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem bakımından doğrudur.Ancak; 1-Aynı idare tarafından aynı değerlendirme yılı içerisinde Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/332 esas sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmazla aynı adada ve bitişik bulunan 1147 ada 217 parsel sayılı taşınmaza 1.080,00 TL/m2, dava konusu 1147 ada 215 parsel sayılı taşınmaza ise 1.400,00 TL/m2 değer biçilmiştir.Bilirkişi kurullarından aynı değerlendirme yılı içerisinde ve birbirine bitişik bulunan taşınmazlara biçilen değerden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bedel tespiti, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 01.12.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmemesi, Doğru görülmemiştir.Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı ile bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.