MAHKEMESİ : Kandıra Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2011/702-2013/65Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmaz 1/2’şer hisse ile B.. ve O.. A.. adlarına kayıtlı iken, sahte kimlik kullanan 3.kişiler tarafından davacıya satıldığı, daha sonra bu durumu öğrenen gerçek malikler tarafından davacı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası nedeniyle Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/329 esas - 2010/129 karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda tapunun iptali ile önceki malikler adına tesciline karar verildiği, kararın 7.6.2010 tarihinde kesinleştiği, kesinleşin mahkeme kararı ile davacı aleyhine 3.500,00 TL. vekalet ücreti ile 436,20 TL. yargılama giderine hükmedildiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Bu itibarla, somut olayda 4721 sayılı Yasanın 1007.maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu ve anılan maddede bu nedenle doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı kabul edildiğinden tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararında hükmedilen yargılama giderlerinin de bunun içerisinde olduğu kabul edilmek suretiyle işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.