Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Belirtilen nedenlerle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.Davalı vekilinin temyizine gelince;1-22/03/2016 tarihli yazı cevabına göre kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 206,12 m²'lik kısmın göre inşaat yapımına uygun şartları sağlamadığı anlaşıldığından, arta kalan kısımda değer kaybı olacağı nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kamulaştırma bedeline 23/04/2015 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği düşünülmeden faiz başlangıç tarihinin 05.05.2015 olarak kabul edilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının irad kaydedilmesine, 22/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.