MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2011/55-2013/365Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava,kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin biçilmesinde, göl maksimum su kotu altında kalan dava konusu parsellerin bedelinin D.. M..nden, İSKİ arıtma tesisi olarak ayrılan ve etrafı tel çit ile çevrilerek ağaçlandırılmak suretiyle, fiilen el atılan 4793 sayılı parsel bedelinin ise İ.. M..'nden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1) Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu.., .., .., ..,..., ... ve .. parsel sayılı taşınmazların gerek imar planlarında gerekse İSKİ İçme Suyu Havzaları Koruma Yönetmeliğine göre kısmen yada tamamen Büyükçekmece Gölü Mutlak Koruma Alanı olarak ayrılmış olduğu, ancak taşınmazlara davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden 170, 173,..., 4787, 4788, 4794 ve .... parseller yönünden dava dilekçesinin görev nedeniyle reddi yerine, kabulüne dair hüküm kurulması, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.