Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6112 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24072 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/06/2013NUMARASI : 2013/178-2013/424Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde ve bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesi doğru olduğu gibi, kamulaştırılan taşınmaz, baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1)Kıymet Takdir Komisyonu raporunda taşınmaz üzerinde bulunan 41,50 m2 (40 m2)'lik yapı harabe olup 1/B sınıfı olarak kabul edildiği halde; bilirkişi raporunda 2/B sınıfı yapılardan olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. Bundan ayrı Kıymet Takdir Komisyonunca yapılan değerlendirmede 2. bir bina olmadığı halde, bilirkişi raporunda 67,50 m2'lik yeni bir yapı tespit edilmiştir.Mahkemece mahallinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak; Kıymet Takdir Komisyonu raporunda harabe olarak değerlendirilen yapının hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2/B sınıfı olarak değerlendirmesi nedeniyle çelişkinin giderilmesi ve yeni yapılan binanın oturulan ve tamamlanmış yapı olup olmadığı hususunda mahkeme gözlemi de yapılarak alınacak rapora göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2) Bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre dava konusu taşınmazın objektif değer artıcı unsur oranının % 50 oranında olacağının gözetilmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.