Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6084 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1073 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza ekilebilir ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;1) 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.Belirtilen nedenle; davacı idarenin kazanılmış hakkı da dikkate alınarak, dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2012 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2011 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,2)Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olması ve bilirkişi raporundaki özelliklerine göre kapitalizasyon faizinin % 5 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken % 4 oranında alınarak fazlaya hükmedilmesi,3)Dava konusu taşınmazın verimliliği, eğimi, makinalı tarıma uygunluğunun objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilemeyeceği dikkate alınmadan tespit edilen metrekare birim fiyatına bu sebeple % 25 objektif değer artış oranı uygulayan bilirkişi raporuna göre fazla bedele hükmedilmesi,4)Davalı taraf vekille temsil edilmediği halde, lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.