MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak ; 1-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının idarece yapılan kıymet takdirinde yüzölçümünün 105,05m2 ve sınıfının da 2B olarak belirlenmesine, acele el koyma dosyasında ise, yapının sınıfının 2A olarak tespitine ve bilirkişi raporundaki yapı ile ilgili fotoğraflarla eksik imalata dair açıklamalara göre; yapının sınıfının 2B alınması gerekirken, dosyada mevcut 29.05.2013 havale tarihli ek bilirkişi raporuna göre 3A alınması suretiyle fazlaya hükmedilmesi, 2-Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıya belirlenen bedelin dava tarihine eskale edilmesi, 3-Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen bedelinin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilerek oluşan fark bedele faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.