MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;1-Aynı kamulaştırma kapsamında kalan taşınmazlar için Dairemiz denetiminden geçen dava dosyalarında metrekare birim fiyatının 150,00-TL civarında olduğu gözetildiğinde dava konusu taşınmazı daha değersiz kabul eden bilirkişi raporu inandırıcı ve yeterli görülmemiştir. Bu durumda; taraflara, dava konususi, 2430 Ada 433 parsel sayılı taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, .../... -2-2- İlk kararı temyiz etmeyen yönünden davacı idare lehine kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmadan, bozma sonrası, bu davalıyıda kapsayacak şekilde arsa değerlendirmesi yapan rapora göre fazlaya hükmedilmesi,3-Arta kalan kısımda, bozma ilamı öncesindeki kararda ,%5 değer kaybı oranının kabul edildiği ve bu husus bozmaya konu edilmediği halde, bozma ilamı sonrası arta kalanda, değer azalışı hesaplamayan bilirkişi kurulu hükme esas alınarak eksik bedele hükmedilmesi,4-Bozma ilamı sonrası oluşan fark bedelden, davalı payına isabet eden kısmın, davalı değilmiş gibi diğer davalılara ödenmesine karar verilmesi,5- Bozmadan önce verilen ilk kararda tespit edilen fark kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesine karar verilmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının irad kaydedilmesine, 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.