Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı ... yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekili ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı idare vekili ile davalılardan ...'ın aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1) Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza değer biçmeye emsal olarak esas alına 4 parsel sayılı taşınmazın 25.12.2009 tarihli satışının, davacı idareye Kamulaştırma Kanunu çerçevesinde yapılan pazarlıkla satış olduğu, serbest satışlardan olmadığı anlaşıldığından bu emsal esas alınarak bedel tespit edilmesi nedeniyle rapor geçersizdir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi olan 16/02/2012 tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve -/- Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2)Davalılardan ...'a ait 116,52 m2 lik yapı bedelinin 475TL birim fiyatı ve %75 yıpranma payı ile 13.836,75TL olduğu halde hesapta hata yapılarak 17.294,46TL olarak fazla bedele hükmedilmesi,3)İlk kararda verilen tescile ilişkin hükmün bozma ile ortadan kalktığı düşünülmeksizin, ilk kararda tescile ilişkin hükmün kesin olduğundan bahisle bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,4)Tespit edilen kamulaştırma bedeline işletilen faizin başlangıç tarihinin 17/06/2012 olması gerektiği halde 19/07/2012 yazılmak suretiyle eksik faize hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekili ile davalılardan ...'ın temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının irad kaydedilmesine, 15/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.