Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5739 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 5020 - Esas Yıl 2008





Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğru olmakla birlikte alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; Dava konusu taşınmaza emsal olarak alınan 2 parsel sayılı taşınmazın üzerinde akaryakıt ve bakım istasyonu bulunmakta olup, bilirkişi kurulu dava konusu taşınmazdan 7.80 kat değerli olduğunu belirtmiş, diğer 5260 parsel sayılı emsal ise imar planında merkezi iş alanı olarak ayrılan taşınmaz olup, 97.649 m2 yüzölçümündedir. Taşınmazın değeri belirlenirken seçilen emsal taşınmazların özel niteliklerinin bulunmaması ve dava konusu taşınmaza benzer olması gerekir. Emsal taşınmazlardan 2 nolu parselin dava konusu yerden 7-8 kat daha değerli kabul edildiği, 9260 nolu parselin ise yüzölçümünün dava konusu taşınmaza göre çok büyük olduğu ve her iki taşınmazın ticari değerinin bulunduğu dikkate alındığında emsallerin uygun nitelikte olmadığı anlaşılmakta olup, emsal değerlendirmede esas alınmaları gerçekçi olmayan yanıltıcı sonuçlara götürür. Bu nedenle; taraflara emsal göstermeleri için süre verilmesi, gerektiğinde re'sen emsal araştırması yapılarak tapu kayıtları getirtildikten sonra bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 29.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.