MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/03/2013NUMARASI : 2011/257-2013/44Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007. Maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın tamamı davacı adına kayıtlı iken orman sınırları içerisinde kaldığından Alanya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/532-2009/367 sayılı 23.11.2010 tarihinde kesinleşen kararı ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline hükmedildiği anlaşılmıştır.Dosyada bulunan şekil ve belgelere göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;1- Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle Medeni Yasanın 1007.maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir.Medeni Yasanın 1007. Maddesi gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün davalı sıfatı yoktur. Davacının amacı Devlet tüzel kişiliğini dava etmek olup, davasını yanlış idareye yöneltmesi, hasımda değil, temsilcide yanılmadır.Bu durumda, davacıya Hazine'yi davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu karar verilmesi,2-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 20.08.2008 gününde belediye imar planı içinde olup olmadığı değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının mesken olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorularak niteliği belirlenip, bu konuda taraflara delilerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, taşınmaz arsa vasfında ise emsal karşılaştırması yapılarak arazi vasfında ise gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespiti için mahallinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekirken, soyut ifadelerle piyasa rayiçlerine göre değer biçen rapor esas alınarak hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.