Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5713 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24703 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş davalılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunuş olmakla, duruşma için belirlenen 24.03.2015 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Kamulaştırılan taşınmazın arsa niteliğindeki zeminine emsal karşılaştırması yapılarak üzerindeki yapılara ise, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;Kamulaştırma Kanununun 25/2. maddesinde "Mahkemece verilen tescil kararı tarihinden itibaren taşınmaz mal sahibinin kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim yapmak veya mevcut inşaata esaslı değişiklikler meydana getirmek gibi kullanım hakları kalkar. Bundan sonra yapıların değeri dikkate alınmaz" hükmü yer almakta olup, mal sahibinin kamulaştırılan taşınmaz üzerine dava açılmasından sonra, tescil kararı verilmesinden önce inşa ettiği ve 6495 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen hüküm kapsamında bulunmayan yapılarının kanundan kaynaklanan bir hakkın kullanılması mahiyetinde olduğu ve yasadan kaynaklanan hakkın kullanılmasının da iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek bedeline hükmolunması gerekirken, dava açıldıktan sonra yapılan yapıların bedeline hükmolunmaması, Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınana temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.